18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümü için hazırlıklar yapılırken, Çanakkale Şehitleri Abidesi'nin mimari geçmişi ve yaşanan zorluklar yeniden gündeme geldi. Bu yazıda, abidenin hikayesi ve yaşanan ihmal ele alınıyor.
Çanakkale Şehitleri Abidesi, 1944 yılında düzenlenen bir proje yarışması ile hayat bulmuştur. Mimar Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Mühendis Ertuğrul Barla'nın eserleri birinciliği kazanmıştır. Ancak, projenin temeli 1954 yılında atılabilmiştir. Bu süreç, Çanakkale'den ayrıldığımız 1957 yılına kadar yalnızca inşaat iskelesinin kurulmasıyla sınırlı kalmıştır.
Abide’nin tamamlanması, Milliyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin açtığı kampanyada toplanan paralarla 1960 yılında gerçekleşmiştir. Ancak, o tarihten sonra abidenin kaderiyle baş başa bırakıldığı görülmektedir. 1995 yılına kadar bu durum devam etmiştir.
Olay Gazetesi’nin sahibi Aynur Ganiler, abidenin kötü durumunu haber yapınca, projenin müelliflerinden Prof. Doğan Erginbaş ile birlikte Çanakkale’ye gitme gereği duyulmuştur. Abide’nin durumu, beton ayaklar ve çatılardaki derin çatlaklarla içler acısı bir hal almıştır. Anıtın niçin dikildiğini anlatan bir tabelanın bile konulmadığı gözlemlenmiştir.
Bu ihmal, savaşın üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen, kahramanların anısına harcanacak paranın yönetimler tarafından esirgendiğini göstermektedir. ARENA programında bu durum ele alınmış ve kamuoyuna duyurulmuştur.
ARENA’nın yayınından sonra, dönemin Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Emre Kongar, abide rölyeflerinin bakanlıkça yapılacağı müjdesini vermiştir. Ancak, Refahyol iktidarının devreye girmesiyle proje askıya alınmıştır. Sonrasında, koalisyon hükümetinin Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın desteğiyle, heykeltıraş Prof. Ferit Özşen tarafından granit kabartmalar yapılmıştır.
Abide, 18 Mart 2005’te Başbakan Erdoğan tarafından açılmıştır. Ancak, açılışta bazı önemli eksiklikler dikkat çekmiştir. Savaş sahnelerinin canlandırıldığı heykellerin çoğunun plastik malzemeden yapılması, projenin eksikliklerini gözler önüne sermiştir.
ARENA’nın ısrarlı haberleri, abidenin bugünkü görünümüne kavuşmasında önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, yöredeki şehitliklerin ve diğer eserlerin inşasıyla tarihi yarımadanın bir açık hava müzesine dönüşmesi sağlanmıştır. Bu süreçte katkı sağlayan herkese teşekkür edilmiştir.
Sonuç olarak, “Aziz şehitlerimiz için ne yapsak azdır” sözüyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşları minnetle anılmaktadır. Çanakkale Zaferi, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun simgesidir.