Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İftar Geleneği ve Eleştiriler

Blog Image
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlenen iftar, geleneklerin yaşatılması açısından önemli bir etkinlik olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu etkinliğin maliyetleri ve toplum üzerindeki etkileri tartışma konusu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İftar Geleneği ve Eleştiriler

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen iftar, devlet büyüklerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Ancak, bu etkinliğin maliyetleri ve toplum üzerindeki etkileri tartışma konusu oldu.

İftarın Detayları

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, sayın devlet büyüklerimize iftar verildi. Asrın liderimiz, bakanlarımız ve milletvekillerimiz bu etkinliğe katıldı. Meclis lokantası tarafından hazırlanan iftar menüsü, şiveydiz çorbasıyla başladı. Ardından, bal-kaymak, zeytin, hurma, gün kurusu, badem-ceviz, domates, salatalık, beyaz peynir, eski kaşar, örgü peynir ve pastırmadan oluşan iftar tabağı sunuldu. Zeytinyağlı ayvalı kereviz ve vişneli yaprak sarma gibi lezzetler de menüde yer aldı.

Ara sıcak olarak paçanga böreği servis edildi. Ana yemek olarak ise hünkar beğendi tercih edildi. Yanında kurutulmuş domates ve fesleğenli roka salatası ile birlikte, kaymak eşliğinde şöbiyet ve fıstık sarması ile iftar sona erdi. Bu gelenek, toplumda önemli bir yer tutuyor ancak bazı eleştiriler de gündeme geliyor.

Toplumun Durumu ve Eleştiriler

İftar geleneğinin yaşatılması elbette saygı duyulacak bir davranış. Ancak, ramazan davulcularının sokaklarda dolaşarak davul çalması gereksiz bir uygulama olarak değerlendiriliyor. Çünkü, birçok insanın iftar yapacak durumu yokken, bu tür etkinliklerin anlamı sorgulanıyor. Özellikle, ucuz ekmek kuyruklarında bekleyen ve pazarlarda pörsümüş sebze toplayan insanlar için bu durum oldukça ironik bir hal alıyor.

Meclis lokantasında her ay 400 kilo yemek çöpe atılıyor. Bu durum, toplumun ekonomik sıkıntılarını gözler önüne seriyor. Kim ödüyor bu yemeklerin parasını? Hava karardıktan sonra pazarda sebze toplayan millet ödüyor. Türkiye’nin en büyük lokantası olan Meclis, aynı zamanda en çok zarar eden lokanta olarak da dikkat çekiyor. Bu durum, toplumun adaletsizliğini ve eşitsizliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Yabancı Ülkelerle Karşılaştırma

İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde, parlamentolarında yemek yiyebilecekleri restoranlar bulunuyor. Ancak, bu restoranlar işletmecilere ait ve devlet veya halk tarafından finanse edilmiyor. Bu ülkelerdeki milletvekilleri, dışarıda ne kadar ödüyorsa, mecliste de aynı fiyatı ödüyor. Bu durum, Türkiye’deki uygulamalarla kıyaslandığında büyük bir farklılık gösteriyor.

Örneğin, Fransa’da milletvekilleri, mecliste yemek yediklerinde dışarıdaki fiyatlarla aynı ödemeyi yapıyor. Almanya’da ise milletvekilleri dışarıdan misafir bile getiremiyor. Bu tür uygulamalar, Türkiye’deki adaletsizliğin ve yanlış uygulamaların ne kadar derin olduğunu gösteriyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen iftar etkinliği, toplumda önemli bir yer tutsa da, bu etkinliğin maliyetleri ve toplum üzerindeki etkileri tartışma konusu olmaya devam ediyor. Yoksul milletin, milletvekillerinin avanta lokantasını sırtında taşımak zorunda olup olmadığı sorgulanıyor. Bu durum, toplumda adalet arayışını ve eşitlik talebini bir kez daha gündeme getiriyor.

Sonuç olarak, Türkiye’deki bu uygulamalar, toplumun ekonomik durumunu ve adalet anlayışını sorgulatıyor. İftar geleneği, önemli bir kültürel değer olsa da, bu değerlerin toplum üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulmalı ve gerekli reformlar yapılmalıdır.