Yunan basını, Avrupa Birliği'nin ABD ile yaşadığı kriz sonrasında Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarılarını ve Avrupa'nın zayıflığını ele aldı. Türkiye, bölgedeki stratejik gücü ile dikkat çekerken, Avrupa ülkeleri savunmalarını güçlendirme çabalarını artırıyor. Bu durum, Avrupa'nın güvenlik stratejileri açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Yunan basınında yer alan habere göre, Avrupa'nın milli rezervlerinden silah stoklama ve yaygın mühimmatın bulunmaması büyük bir başarısızlık olarak nitelendiriliyor. Avrupa ülkeleri, gerekli olan askeri envanterlerini tamamlamak için onlarca yıl beklemek zorunda kalabilir. Bu durum, Avrupa'nın güvenlik açıklarını daha da belirgin hale getiriyor.
Birçok Avrupa ülkesinin envanterinde yeterli miktarda tank, uydu haberleşme sistemi ve hava savunma sistemi bulunmuyor. Bu nedenle, Avrupa'nın ABD’ye karşı şanslarının yeterli olmadığı ve kritik bir durumla karşı karşıya olduğu ifade ediliyor. Avrupa'nın bu zayıflığı, bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir.
Türkiye’nin envanterinde her türlü ekipmanın bulunduğu vurgulanıyor. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin savunma sanayisi ile yakından ilgileniyor ve bu alanda güven duyuyor. Türkiye, 2021 ve 2025 yılları arasında Avrupa ülkeleri arasında en çok askeri araca sahip olan ülke olarak öne çıkıyor.
Yunan basını, Türkiye'nin 2 bin 248 savaş aracı, 1.900 topçu sistemi ve 12 sualtı aracı ile Avrupa ülkeleri arasında en güçlü askeri envantere sahip olduğunu belirtiyor. Bu durum, Türkiye’nin bölgedeki stratejik önemini artırıyor ve Avrupa'nın güvenlik politikalarını etkiliyor.
Türkiye’nin Avrupa savunmasındaki açığı fark ederek durumdan faydalanabileceği ifade ediliyor. Ankara’nın bölgesel güç olma hedefi, Yunanistan tarafından endişeyle takip ediliyor. Yunanistan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin yanında olması durumunda büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağını düşünüyor.
Yunan basını, gelecekte düşmanlarının kim olacağı konusunda belirsizlik yaşandığını belirtiyor. Türkiye’nin askeri gücünün artması, Yunanistan için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu durum, bölgedeki güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirebilir.